T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, işten çıkarılan Fernas Madencilik işçilerini ziyaret etti. Özel, “Gölge bakanımız, Çalışma Bakanı’yla son bir kere temas kurup, bir ortaya getirmek için uğraşacak. Ben de Sayın Cumhurbaşkanı’na bir not ileteceğim. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunuyorum. Makul bir heyeti Bakan’la birlikte kabul ederse, bugünkü programı uygun değilse Bakan Bey dinler kendisine bir bilgi verirse bu mevzuya bir tahlil gelsin. Çünkü Fernas’ın işvereni Batman milletvekiliniz, ‘Cumhurbaşkanı’na anlattım hak verdi’ diyor. Burada hak verilecek bir şey yok. Hepsi kul hakkı yiyorlar. Buna hak veren, kul hakkı yemeye hak verir. Biz sizin arkanızdayız” dedi.
CHP Lideri Özgür Özel, işten çıkarılan Fernas Madencilik işçilerini hareketlerini sürdürdükleri Kurtuluş Parkı’nda ziyaret etti. Özel, ziyarette şöyle konuştu:
“Değerli arkadaşlar, bugün Fernas emekçilerini, hemşehrilerimi ziyarete geldim. Bağımsız Maden İş Sendikası’nda örgütlü personeller haklarını alıyorlar. Aslında durum o kadar açık, o kadar net ki biliyorsunuz Soma faciasından sonra büyük gayretlerle emekçiler aşikâr haklar kazanmıştı. Bunun en somutu yer altında çalışana iki minimum fiyat verilecekti. Fernas Madencilik’te yer altında çalışan her çalışana iki taban fiyat yatıyor öbür bir şey yatmıyor. Çok ağır mesai yapıyorlar, haftada iki gün tatil hakları var, hafta tatili deniliyor buna. Bu tatillerinden bazen birini kullanıyorlar, bazen hiçbirini kullanmıyorlar. Buradan dünya kadar fazla mesai ve tatil hakkı parası biriktiği halde çalışanlara 34 bin lira veriyorlar ve tamamdır diyorlar.
Aslında çalışanlar fiilen 18,19, 20 bin liraya çalışıp, fazla mesaiyle 34 bin lira alıyor. Şayet bu ülke hukuk devleti ise Çalışma Bakanlığı’nın müfettişleri, Çalışma Bakanlığı’nda şu kadar vicdan varsa buna artık bir son verirler. Hani iki taban fiyat tabandı? Soma’daki başka madenlerde iki taban fiyat alınıyor. Üstüne başka haklar alınıyor. Bundan normali yok. Çalışanlarda buna isyan ediyor. Bağımsız Maden İş, Soma’daki 2 bin 816 emekçi haklarını alamadığında harekete başlayan, Süleyman Soylu’nun tekraren yollarda durdurduğu, sarı baretleri vurarak ‘ey alay komutanı’ konuşmasını Manisa Salihli’de yaparak, Süleyman Soylu’nun kelam verip, geri döndürüp, tutmayıp, tekrar yollara düşenler, Süleyman Soylu tarafından Ankara girişinde durdurulan, içeri sokulmayan, bayramın arife gününe kadar orada tutulanlar ve bayramda çocuğunu göreyim diye Manisa’ya dönerken trafik kazası geçirenler…
Gökay Lider, o sendikanın trafik kazasında, Soma uğruna ölen Tahir Çetin’den sonra gelen liderdir. Ali Faik İnter, bir madenci oğludur. Ölen babasının hakkını ararken trafik kazasında ölmüştür. Süleyman Soylu ve Recep Tayyip Erdoğan, onları Ankara’ya soksalardı, yaşıyor olacaklardı. Ali Faik‘in ve Tahir‘in sayesinde 2 bin 816 emekçi hakkını onların vefatından sonra, Soma’daki büyük infial, büyük isyan ve bizim de sesimizi yükseltmemiz sonucunda AK Parti’nin küme başkanvekillerinin harekete geçip ilgili düzenlemeyi yapmasıyla o paralar ödendi. Bu sendika o sendika. Yeniden haksızlık var, yeniden yollardalar. Bu sendika bağımsız zira bağımlı olanlar sarı sendika, oradaki. Bağımlı olan göbeğinden hükümete bağlı. Bağımlı olan emekçinin hakkını aramadığı için bu arkadaşlar bu türlü şey olmaz, gerekirse hakkınızı arayacağız dese… Madende kaç personel var? 430 çalışana sendikaları haydi dese öteki bir şey olacak. Demeyince Bağımsız Maden İş, haydi diyor. 6 kişiyi işten attılar.
Ben olsam neler söylerim? Hiçbir şey söylemediler. Manisa Soma’nın ve köylüsünün düzgün niyetiyle, terbiyesiyle, hak aramak dışında öbür sıkıntıları yok. Ancak burada görsün herkes. Burada problem emeği sömürmek. Kanun yazmış 34 bin liradan aşağı veremezsin. 34 bin lira veriyor, insani olmayan en ağır şartlarda çalıştırıyor. Fazla mesai vermiyor, hiçbir hakkını vermiyor. Bu arkadaşlar da su patladı, kömür daha çıkmıyor anlayışlı olalım diye dünyanın en esnek tavrını sergilediler. Fakat güzellikten anlamadı.
‘Sayın Erdoğan’a anlattım, hak verdi’ diyormuş. Ne anlattın da hak verdi? Hak verdiyse ona ayıp, palavra atıyorsan sana ayıp. Bu işe hak verilir mi? Gölge bakanımız, Çalışma Bakanı’yla son bir kere temas kurup, bir ortaya getirmek için uğraşacak. Bende Sayın Cumhurbaşkanı’na bir not ileteceğim. Personeller diyor ki üçümüz Sayın Erdoğan’la konuşalım. Ona hak veriyorlarsa diğer bir şey demeyeceğim diyorlar. Lakin hakikatten hak verilecek bir tavır yok. Biz burada arkadaşlarımızla dayanışma içerisindeyiz. Milletvekili olduğum gün siyasete Soma’da madenci servislerini uğurlayarak başladım. Birinci siyasi ziyaretim onlaraydı. Servis uğurladık, servis karşıladık. O arkadaşlarımızdan 301’inin cenazelerine katıldık. Öbür dünyaya uğurladık. O gün bugün bu işin içindeyiz. Madenci öldü mü herkes çok yumuşak. Aman yüreğimiz yanıyor. Unutursak yüreğimiz kurusun.
TILAYIN – Sanatkarlardan Fernas personellerine takviye: Emekçilere reva görülen şiddeti, bu ülkenin yurttaşları-yazarları olarak utanç ve tasa içinde izliyoruz
Zaman geçti mi her şeyi unutuyorlar. Tahir’le, Ali Faik ölmeden hakları verilseydi, düzgündü, yaşayacaklardı. Vermediler. Yolda öldüler, haklarını verdiler. Artık dilim varmıyor. Bu ardımdaki aslanların canına mı kastedeceksiniz? Yapmayın. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunuyorum. Makul bir heyeti bakanla birlikte kabul ederse, bugünkü programı uygun değilse Bakan Bey dinler kendisine bir bilgi verirse bu bahse bir tahlil gelsin. Zira Fernas’ın işvereni Batman milletvekiliniz ‘Cumhurbaşkanı’na anlattım hak verdi’ diyor. Burada hak verilecek bir şey yok. Hepsi kul hakkı yiyorlar. Buna hak veren, kul hakkı yemeye hak verir. Biz sizin arkanızdayız.” (ANKA)
|
“Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu”; Kayıp bir jenerasyonun öyküsü ‘Mübadele’
|
