T24 Haber Merkezi
DEM Parti Hukuk Kurulu, Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ait yürütülen soruşturmaya yönelik hata duyurusunda bulundu. DEM Parti Hukuk Komitesi üyesi Avukat Sibel Çelik Özbingöl, “Dosyada kapalılık kararının faal bir soruşturmaya mani olduğunu düşünüyoruz. Bu basamakta belgenin açık, tarafsız, şeffaf ve kamuoyunu da bilgilendirecek halde yürütülmesini öncelikli talep ediyoruz” dedi.
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nin Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve cesedi 8 Eylül günü bir çuval içinde üzeri taşlarla kapatılmış halde dere yatağında bulunan Narin Güran’ın vefatıyla ilgili soruşturma sürüyor.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında ortalarında Narin’in annesi, ağabeyi, amcalarının da bulunduğu 12’si tutuklu, 3 kişi hakkında ise yurtdışına çıkış yasağı konularak isimli denetim kararı bulunuyor. 241’i şahit olmak üzere 268 kişinin de tabiri alındı.
DEM Parti’den soruşturmayı yürüten kamu vazifelileri hakkında kabahat duyurusu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Kurulu, Narin cinayetine ait olarak, gerekli tedbirlerin alınması konusunda ihmal gösteren, sorumluluğu olan ve resen tespit edilerek soruşturmayı yürüten kamu vazifelileri hakkında, “görevi berbata kullanma, evrak kanıtlarının karartılması cürüm kanıtlarını yok etme, değiştirme, bozma, isimli yargılamayı etkileme” kabahatlerinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulundu.
“Etkin soruşturmaya dair hepimizde önemli kuşkular ve kaygılar de oluşturdu”
Suç duyurularına ait değerlendirmede bulunan DEM Parti Hukuk Komitesi üyesi Avukat Sibel Çelik Özbingöl, belgenin aktif bir soruşturma yürütülmeksizin failsiz bırakıldığını söyledi. Özbingöl, “Narin’in cansız vücudu bulunmadan bir mühlet evvel amcası tutuklandı. Çok üzücüdür ki, evrakta saklılık kararı olmasına karşın belgede yalnızca savcılık çalışanının, kolluk birimleri, Adalet Bakanlığı personeli dışında hiç kimsenin ulaşamadığı bilgi ve dokümanlar yandaş medyayla paylaşıldığına tanıklık ettik. Bu süreç aktif bir soruşturmanın yürütülmesini beklediğimiz, kamuoyunun da takip ettiği hepimizin şahsi evrakı olan Narin cinayeti belgesinde faal soruşturmaya dair hepimizde önemli kuşkular ve telaşlar de oluşturdu. İktidar partisi milletvekillerinden biri, cinayetle teması bulunan aile bireyleriyle bağlantılarından kaynaklı olarak da, aileyi gözetici, belgeyi yönlendirici ve faal soruşturma ve kovuşturmaya müdahale edebilecek cümleler kurduklarını, belge üzerinde önemli bir kanıt karartma baskının da mevcut olduğunu daima bir arada izledik” dedi.
“Dosyanın failsiz bırakılmaması için başvurumuzu yaptık”
DEM Parti olarak Narin Güran cinayetinin en başından beri takipçi olduklarını söyleyen Özbingöl, bundan sonraki süreçte hem takipçisi hem de müdahili olacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Narin cinayetinin sebebinin ortaya çıkarılması konusunda ısrarımız, takibimizi sürdüreceğiz. Bugün biz, Narin cinayetinin evrakının aktif soruşturulmasını önlemeye yönelik müdahalelerin soruşturulması, evrak kanıtlarının karattırılacak halde kamuoyuyla paylaşılması ve ardından faal bir soruşturmayı gerektiren bu yargılama sürecinde, basında ve kamuoyunda evrakın vahameti karşısında ısrarla magazinsel bir fotoğrafla belgenin gerçekliğini, cinayetin sebebini gizlemeye yönelik tavırlarının da soruşturma konusu edilmesi ve bugün prestijiyle yürütülen soruşturmada hala toplanacak kanıtlar olması sebebiyle aktif bir biçimde yürütülmesi ve belgenin failsiz bırakılmaması için müracaatımızı yaptık. Sürecin takipçi olacağız.”
“Dosyada zımnilik kararının aktif bir soruşturmaya mani olduğunu düşünüyoruz”
“Dosyada tutuklu zanlılar mevcut. Lakin bir belgede tutuklu sanıkların bulunuyor olması tek başına aktif bir soruşturmanın yürütüldüğünü delalet teşkil etmektedir” diyen Özbingöl, “Dosyada saklılık kararının aktif bir soruşturmaya mahzur olduğunu düşünüyoruz. Bu basamakta evrakın açık, tarafsız, şeffaf ve kamuoyunu da bilgilendirecek biçimde yürütülmesini öncelikli talep ediyoruz. Lakin bugün prestijiyle hala toplanan kanıtlar varken, ulaşılması mümkün olan kanıtlara ulaşılmasını, aileye kanıtların karartılması sebebiyle katkı sunan, iktidar güçlerini kullanan şahıslarla telefon irtibatı ve temaslarının tespit edilmesi gerekiyor. Bu temelde hem hatası işleyen hem de işlenen hatanın ortaya çıkmasını engellemeye çalışan, kanıt karartan şahısların de bu süreç içerisinde tespit edilerek yargı karşısında cezalandırılması talep ediyoruz. Hala geç kalınmamış faal soruşturma sürecinin de aktif bir halde sürdürülerek, vakte yaymak suretiyle belgeyi failsiz bırakma gayretlerin karşısında olduğumuzu belirtmek üzere cürüm duyurusunu yaptık.” (ANKA)