UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcilerimizden olan Galatasaray, 3.hafta müsabakasını da kayıpsız atlatarak yoluna başarılı bir formda devam etti. İsveç grubu IF Elfsborg’u 4-3’le geçen sarı-kırmızılılar, 7 puana ulaştı ve puan tablosunda 5.sıraya oturdu. Okan Buruk ve öğrencileri, Kasım ayının birinci haftasında konuk edeceği Tottenham Hotspur’a odaklandı. Gayrette 90 dakika forma giyen stoper Sebastian Holmén, kaleci Isak Pettersson ve sağ bek Johan Larsson, müsabakayla ilgili dikkat alımlı değerlendirmelerde bulundu. Üç futbolcu, Galatasaray’ın stadyum ve taraftar atmosferinden de bahsetti.
SEBASTIAN HOLMEN, ISAK PETTERSSON VE JOHAN LARSSON’UN DEĞERLENDİRMELERİ ŞÖYLE:
SEBASTIAN HOLMEN: “ROMA MAÇINDA KUSURSUZ BİR OYUN SERGİLEMİŞTİK ANCAK…”
Öncelikle Roma maçında neredeyse kusursuz bir oyun sergilemiştik. O maçta hakikaten çok yeterli savunma yaptık ve atakta da çok etkiliydik. Galatasaray maçına çıkarken uygun bir sonuç elde etmek için yeniden düzeyimizin en üstünde performans göstermemiz gerektiğini biliyorduk. Hepimiz buna inandık ve son düdüğe kadar uğraşa devam ettik lakin ne yazık ki bu sefer kâfi olmadı.
“GALATASARAY BİZİ ÇOK SERT CEZALANDIRDI”
Türkiye’deki birçok stadyumda atmosferin sahiden âlâ olduğunu düşünüyorum lakin tahminen de en güzel ve en gürültülü atmosfer Galatasaray’ın stadyumunda. Bu türlü maçları oynamak nitekim keyifli oluyor ve rakip taraftarlar size karşı olsa bile bu durum maçlarda size ekstra itici bir güç sağlıyor. Performansımız bilhassa ikinci yarıda epeyce uygun düzeydeydi. Maçında birinci yarısında biraz korkmuş üzereydik sonra aslında Galatasaray bizi çok sert cezalandırdı. Lakin genel olarak performansımızdan mutlu olduğumuzu düşünüyorum. Skor 3-2 ve 4-3 olduğunda hepimizde en azından bir puan alma bahtımızın hakikaten yüksek olduğu hissi vardı. Bu yüzden konutumuza puanla dönebileceğimizi düşündüğümüzde bu durum daha da hudut bozucu oluyor.
“VİCTOR OSİMHEN, ÇOK YETERLİ VE BAŞA ÇIKILMASI SIKINTI BİR OYUNCU”
Galatasaray’ın âlâ oynadığını düşünüyorum. Bilhassa hamlede çok kaliteli olduklarını aslında biliyorduk ve bu maçta bizi nitekim cezalandıran şey de bu oldu. Skoru yakalamaya çalıştığımızda Galatasaraylı oyuncuların sahiden gerilime girdiklerini ve işlerini zorlaştırdığımızı hissettim lakin maalesef bu kâfi olmadı. Daha evvel de söylediğim üzere Galatasaray’ın hamle gücü çok uygun durumda ve birçok oyuncuları en üst düzeyde. Rakip ekip olarak bir saniye bile rahatlayamıyorsunuz zira onlar bunu çabucak değerlendirmeye çalışıyor. Victor Osimhen’in çok âlâ ve başa çıkılması sıkıntı bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Savunmanın derinliğine yanlışsız çok süratli bir biçimde iniyor ve birebir vakitte top hakimiyeti çok güçlü bir performans sergiliyor. Bu yüzden onunla çaba ederken etrafınızda size yardımcı olacak bir yahut iki oyuncunun daha olmasını istersiniz, aksi takdirde sizin işinizi çok zorlaştırır.
ISAK PETTERSSON: “STADYUM VE TARAFTAR ATMOSFERİ DENEYİMLEDİĞİM EN UYGUN ATMOSFERDİ”
Roma karşısında aldığımız galibiyetin akabinde herkese karşı çaba edebileceğimizi göstermiştik. Güçlü bir kadromuz, güzel antrenörlerimiz ve kendimize büyük bir inancımız var. Galatasaray’ın karşımıza ne ile geleceğine hazırlıklıydık: Güçlü bir takım, uygun ferdi oyuncular ve şahane atmosfere sahip bir stadyum. Stadyum ve taraftar atmosferi şimdiye kadar deneyimlediğim en büyük atmosferdi. Daha evvel Fransa Ligi’nde de oynamıştım fakat bu atmosfer daha da uygundu. İlham vericiydi ve bende daha düzgününü yapma isteği uyandırdı. Ne kadar çok insan ve gürültü olursa oynamaktan o kadar keyif alıyorum. Bu durumu nitekim çok seviyorum.
“GALATASARAY’IN GERİLİME GİRDİĞİNİ HİSSETTİĞİM ANLAR OLDU”
Takım olarak asla pes etmeyen bir yapımız var. Kendimize inanıyoruz ve maç bitene kadar gayret etmeye devam ediyoruz. İkinci yarıda çok baskı yaptık ve çok güçlü bir formda geri döndük. Bu yüzden Galatasaray’ın gerilime girdiğini hissettiğim anlar oldu. Ne yazık ki 3-3’ü ya da 4-4’ü yakalayacak golleri elde edemedik. Bence Galatasaray’ın performansı ofansif olarak çok düzgündü zira defans bölgelerinde çok fazla talih yaratmayı başardık ve 3 gol attık. Galatasaraylı oyuncuların paniklediklerini düşünmüyorum lakin ikinci yarıda gruplarında bir gerilim oluşmaya başladığını hissettim. Çabada beni en çok etkileyen isimler Mauro Icardi ve Victor Osimhen oldu lakin çok sayıda kusursuz oyuncuya sahipler. Ben uygun kurtarışlar yaptım ve onlar da güzel goller attılar. Tekrar de alanda verdiğimiz uğraştan keyif aldım.
JOHAN LARSSON: “BÖYLE BİR DEPLASMAN MAÇINDA 3 GOL ATMAK…”
Roma maçı elbette bizim için büyük bir galibiyetti. Bilhassa savunmada mükemmel bir iş çıkardık ve kontra ataklarımızla tehlikeler yarattık. Galatasaray karşısında ise savunmada âlâ organize olup, yüksek pres yapma ideolojisiyle alana çıktık. Ayrıyeten atak bölgesinde topu kazandığımızda onları zorlayacak özelliklere sahip olduğumuzu biliyorduk ve bu fikirle oynadık. Genel olarak güzeldik lakin birinci yarıda ufak yanlışlar yaptığımız için çok sert bir biçimde cezalandırıldık. İkinci yarıda uygun bir futbol sergiledik. Bu türlü bir deplasman maçında 3 gol atmak ekibimiz hakkında çok şey anlatıyor diyebilirim. 3. Ve 4. golü bulduğumuzda güya bir baht daha yaratabilirsek her şey olabilirmiş üzere hissettim. Beraberliğe yalnızca 1 gol uzaklıktaydık ve onlara karşı biraz sorun yarattığımızı söyleyebilirim.
“DRİES MERTENS, ATAKTA BİR DAHİ OLARAK GÖZE ÇARPIYORDU”
Galatasaray, mutlaka gürültülü bir stadyuma sahipti. Ayrıyeten maçta çok uygun bir atmosfer ve çok fazla ses vardı. Orada oynamak hoş bir tecrübe oldu. Galatasaray, bilhassa orta saha ve forvet sınırı nitekim uygun olan bir grup. Gruptaki birçok oyuncu yüksek kaliteye sahipti fakat Dries Mertens, Galatasaray’ın atağında bir dahi olarak göze çarpıyordu.