Aleksitimi ya da his körlüğü, hisleri tanımlama ve açıklama konusunda subklinik yetersizlik ile karakterize olan bir kişilik oluşumudur.
Aleksitiminin temel özellikleri; duygusal farkındalıkta, toplumsal bağlılıkta ve kişilerarası alakalarda bozukluk olarak sıralanabilir. Ayrıyeten yüksek seviyede aleksitimili bireyler oburlarının hislerini anlamada ve empati kurmakta zorluk yaşamakta ve duygusal karşılık vermekte yetersiz kalmaktadırlar.
Yüksek seviyede aleksitimi genel nüfusun yaklaşık yüzde 10’unda görülmektedir ve rastgele bir nörogelişimsel bozukluğun yanı sıra kimi psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülebilir.
Kültürel erkeksilik kavramlarına uyan erkeklerde (örneğin ıstırabın kadınsı bir his olduğunu düşünmek gibi) hislerini tarifi ve tabir etme zahmeti subklinik seviyelerde ortaya çıkar. Buna kimi araştırmacılar tarafından normatif erkek aleksitimisi denir.
Bunula birlikte, hem aleksitiminin kendisi hem de klâsik erkeksilik normlarıyla ilgisi cinsiyetler ortasında tutarlıdır.
Aleksitimi terimi 1973 yılında psikoterapist Peter Sifneos tarafından ortaya atılmıştır. Söz; Eski Yunanca’dan Alexo, “kovmak” ve thumos, “ruh, his, düşünce” köklerinden oluşmakta ve “duyguyu kovmak” manasına gelmektedir.