20 Temmuz Barış Ve Özgürlük Bayramı‘nın 48’inci yıldönümü nedeniyle Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda merasim düzenlendi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, “Bugün, Kıbrıs Türk halkına, milletlerarası toplumun gözü önünde yapılan zulüm ve soykırımı sona erdiren insani müdahalenin yıl dönümü” diye konuştu.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın başladığı tarih olan 20 Temmuz 1974 anısına her yıl kutlanan ’20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 48’inci yıl dönümü Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda saat 11.00’de düzenlenen merasimle kutlandı. Merasime, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, Vali Yardımcısı Hasret Bozkurt Gevrek, 52’nci Motorlu Piyade Tümeni Kumandanı Tuğgeneral Hüseyin Aziz Çetinkaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı temsilcisi, Dışişleri Bakanlığı İstanbul temsilcisi, Kıbrıs Harekatı gazileri ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) üyeleri katıldı.KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, merasimde yaptığı konuşmada “Bugün, Kıbrıs’ın Yunanistan tarafından işgalini sonlandıran, bu nedenle de yalnızca Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da barış getirmiş olan, garantör Anavatan Türkiye’mizin ‘gelmeyecek’ diyenleri yanıltan, yürek ve kararlılıkla gerçekleştirdiği yasal ve hukuksal müdahalesinin, keyifli barış harekatının 48’inci yıl dönümü.Bugün, Paydaşlık Cumhuriyeti’nin Rumlar tarafından silah zoruyla gasp edilmesini takip eden on bir yıllık periyotta, Kıbrıs Türk halkına memleketler arası toplumun gözü önünde yapılan zulüm ve soykırımı sona erdiren insanı müdahalenin yıl dönümü. Bugün ayrıyeten, Kıbrıs Türk halkının, anayasal haklarını korumak için verdiği gayretin ve Kıbrıs’ın 1878’de İngiliz yönetimine dönemiyle başlayan asırlık Türklük, Atatürkçülük çabasının dönüm noktası. Bugün Büyük Türk Ulusunun bayramı” dedi.
Rum ve Yunanlıların 20 Temmuz’u ‘işgal’ olarak göstermeye yönelik propagandalarını her fırsatta ve ortamda sürdürmeye devam ettiklerini öne süren Başkonsolos Çınar, “İşte bu yüzden, her 20 Temmuz’un Türk halkının hafızasında tazeliğini koruyan lakin dünyanın hafızasından silinmiş bu gerçekleri dünyaya hatırlatmak için bir vesile olduğunu unutmamak gerekir. Kıbrıs tarihinin yanlışsız okunmasına yönelik farkındalık yaratmak hepimizin vazifesidir. Bunu, rastgele bir halka, ülkeye yahut topluma karşı kin ve nefret tohumları ekmek için değil; geçmişin şuuruna sahip, lakin geçmişe tutsak olmayan jenerasyonlar yetiştirmek için, Kıbrıs’ta ve bölgede istikrar ve barışın anahtarının geçmişi hakikat okumaktan geçtiğine inandığımız için yapmalıyız” diye konuştu.
– İstanbul