Kasım ayının başlamasıyla birlikte aldatıcı indirim kampanyalarının süratle çoğaldığına dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu durum aslında ‘Efsane Kasım’ değil, efsane bir pazarlama taktiği oldu. İlgili meslek odalarının müsaadesi olmadan yapılan indirimlere prestij edilmemeli. Fiyatlar evvel şişirilip sonra indirim diye gösteriliyor” dedi.
Firmaların yüzde 80’e varan oranlarda indirim yapmasının gerçeği yansıtmadığını lisana getiren Palandöken, “Böylesine yüksek kar marjları gerçekçi değil. Yüzde 80-100 üzere indirim oranları sürdürülebilir bir çıkar modeli olamaz. Bu nedenle, bu kampanyaların Bakanlık tarafından denetlenmesi gerekiyor. Birebir biçimde, sağlam olmayan sitelerden alışveriş yapılmasının sakıncalarına da dikkat edilmeli. 3D güvenlik doğrulaması olmayan yerlerden alışveriş yapan vatandaşlar, mağduriyetlerini sıkça lisana getiriyor. Beşerler, dokunup görmedikleri eserleri cazip fiyatlarla sipariş ederken, sonunda hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar. Olağan ki çağdaşlıktan geri kalmamamız gerekiyor. Lakin bu durumda yapılacak şey, inançlı sitelerden alışveriş yapmak. Ayrıyeten, fiyatlardaki anormalliklerin oturması, istikrar sağlanması ve vatandaşların bütçelerine uygun alışveriş yapmaları için bu tıp aldatıcı kampanyaların önüne geçilmesi koşul. İnsan sıhhatine ziyan veren yahut kalitesiz eserlerin satışını engellemek, tüketicinin korunması ismine kıymetli bir adım olacaktır” halinde konuştu.
“BU DEVİRDE FIRSATÇILARA DA GÜN DOĞUYOR”
Öte yandan, indirim periyotlarında fırsatçıların da iş başında olduğunu hatırlatan Palandöken, şöyle konuştu:
“Vatandaşlar, görmeden aldıkları birçok eserle ilgili kusurların arttığını fark ediyor. Bu nedenle, meslek odalarının ve esnaf birliklerinin müsaadeleriyle gerçek indirimlerin yapılması, bu kampanyaların görünür bir yerde ilan edilmesi ve eserlerin kalitesinin kıymetlendirilmesi gerekiyor. Eserlerin gerçek kıymetinin anlaşılması için, fiyatların evvelce şişirilip şişirilmediğinin düzgün tahlil edilmesi kaide. Aksi takdirde, paranız boşa giderken sizi keyifli etmesi gereken alışverişler mutsuzluk oluşturabilir. Bu durumun bütün kesimlere yayıldığını görmek mümkün. Beşerler geçim sıkıntısında ve bütçeleri hudutlu olsa da, temel gereksinimlerini karşılamak zorunda. Lakin, bu cins “efsane günler” ismi altında yapılan kampanyaların denetlenmesi ve yanlışsız yönlendirilmesi gerekiyor. Bakanlıklar, mahallî idareler ve bu bahiste deneyimli, sağlam bireylerin tahlilleri ile fiyatların ve eserlerin kalitesinin denetim edilmesi kural. Aksi takdirde, sonuç ekseriyetle hüsran oluyor.”